İdrarın kanlı olması (Makroskopik Hematüri) yada yapılan tahliller sırasında idrarda kan görülmesi (Mikroskopik Hematüri) aileleri doktora yönlendiren endişe verici önemli problemlerden bir tanesidir. Hematürinin sebebi bazen İdrar Yolu Enfeksiyonu (İYE), kum dökmek (Kristaüri), Taş (Nefrolitiazis) gibi idrar yolu kaynaklı, biraz daha masum nedenler olsada, bazen de Nefrit gibi direk böbrek kaynaklı, hastalarda Böbrek Yetmezliği geliştirecek sebepler kanlı idrara yol açabilir.
İdrar yolu kaynaklı sebepler, yani İYE, kristalüri veya böbrekte taş varlığında idrar rengi daha çok parlak kırmızı olup bazen pıhtı içerebilir. Özellikle İYE ve kristalüri durumunda bol sıvı tüketmek ve başlanan antibiyotik tedavisi ile saatler günler içersinde idrar rengi normalde döner. Aynı tedavilerle taş boyutuna ve yerine göre değişmekle beraber Taşlı hastalardaki kanlı idrar da düzelebilir. Ancak Taş varlığında taşın tedavisi yapılmazsa tekrarlayan kanama ve İYE atakları olabilir.
Özellikle hastalarda Nefrit varlığı mutlaka çok iyi ayırt edilmeli ve erkenden tanısı konulmalıdır. Nefritlerin sebebi çoğunlukla yakın zamanda geçirilen Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarıdır. Aslında savunma sistemimizin vücuda giren mikroorganizmayı yok edeyim derken böbreğe hasar vermesi durumu söz konusudur. Böyle bir hastada idrar rengi daha çok et çalkantı suyu veya kola rengi gibi tarif edilir. Nefritli hastalarda idrar miktarı azalabilir veya ileri dönemlerde hiç idrar çıkışı olmayabilir. Böyle bir durumda ise hastanın yüzünde, gözünde bazen tüm vücudunda şişlik (Ödem) olur. Kan basıncı giderek yükselir ve daha önemlisi böbrek fonksiyonlarını gösteren; Üre, Kreatinin ve Potasyum gibi kan değerleri yükselir. Yani böbrek fonksiyonları bozulur. Ayrıca idrarda kan hücresi (Eritrosit) ile birlikte protein de kaçmaya başlar. Nefritli hastaların çok yakından takip edilmesi gerekir, bu hastalarda tedaviye rağmen düzelme olmazsa böbrekteki fırtınanın derecesini ölçmek için böbrekten parça almak (Biyopsi) gerekebilir. Bu hastalar mutlaka yatırılarak veya çok sıkı denetimle izlenmelidir. Günlük ağırlık, idrar çıkışı takibi yapılmalı ve kan basınçları izlenmelidir. Bu hastalarda sıvı ve tuz kısıtlaması gerekebilir. Ayrıca idrar çıkışını arttıracak ilaçlar ve kan basıncı kontrolü için ilaçlar kullanılabilir. Ağır vakalarda biyopsi sonrası kortizon türü ilaçlar tedavide gerekebilir.
Sonuç olarak idrarda kan saptanması doktorların da, ailelerin de gerçekten endişelenmesi gereken bir durumdur. Böyle bir durumda hiç zaman kaybetmeden doktorunuza ulaşmanız ve hem hematürinin sebebinin ortaya çıkmasını hızlandırır hem de bir an önce hastalığın tedavisi gerçekleşir.